Kapadokya
Kent, Orta Çağ ve Yeni Çağ'da, Seandos; Nissa ve Muşkara adıyla anılıyordu. Anadolu, Büyük Selçuklu Devleti'nin elindeyken eski adı Nissa'nın yerinde Muşkara adında bir köy vardı. Muşkara sağlam yapılı anlamındadır. 18 evlik küçük bir köy olan Muşkara, Ürgüp'e bağlıydı. Tarihçi Charles Texier'e göre; 12. yüzyıl sonlarına doğru, yani Selçuklular zamanında, Nissa şehri halkı yavaş yavaş şehirden ayrılarak, başka bir yere göç etmişlerdir. Çevre ile ilgili bilgi veren tarihçiler, bu yeni göç yerinin Muşkara olduğunu yazarlar. Osmanlılar döneminde ise Muşkara yerine Nevşehir kullanılmaya başlandı. IV. Mehmet'in oğlu Şehzade III. Ahmet'in sır katibi, Muşkaralı İbrahim, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa olarak sadrazamlığa getirildiğinde doğduğu kent olan Muşkara'da büyük bayındırlık hareketine girişti. İmaretler, camiler, medreseler, hamam ve çeşmeler yaptırdı. Muşkara adını değiştirerek, kente Yenişehir anlamına gelen Nevşehir adını verdi.
Turizm, il ekonomisinde önemli bir yer tutar. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan peri bacaları, turizm açısından çok önemlidir. Nevşehir-Ürgüp-Avanos üçgeni içinde olan bölgeye Kapadokya denir. Bu bölgede birçok turistik tesis vardır. Bu tesislerin birçoğu, arazi üzerinde oyulmuş alanlardadır. Bu oyuklar yaz-kış değişmeyen ısılarından dolayı, depo olarak da kullanılır. Hacıbektaş ilçesinden çıkarılan kaymak taşı (Hacıbektaş taşı), hediyelik eşya yapımında kullanılır. Avanos ilçesinde, seramik işçiliği çok gelişmiştir. Seramik, ilçenin en büyük gelir kaynaklarından biridir.